Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Hikayeler

02/10/2007 Diş Fırçası


Geçenlerde bizim akıllı evin içinde ardıma düşmüş benimle yürüyordu. Bir iki yer değiştirdikten sonra baktım hala peşimde geziniyor, olacakları merak edip yorulmuş gibi koltuğa kuruldum. Kuyruğumu da koltuğun geri kalanını kaplayacak şekilde uzattım ki, buna yer kalmasın. Kuyruğuma dokunduğunda başına gelecekleri iyi bildiğinden bir balerin gibi ayakuçlarında koltuğun kollarına basıp tepesine çıktı.

Bir iki sağa sola baktıktan sonra fotoğraf makinesini de iki metre önümde, ayakları üzerinde karşıma kurdu. Bir yandan ilgilenmiyor gibi yalanıyor bir yandan da kuyruğumu sağa sola sallıyordum. O anda sırıtarak cebinden bir diş fırçası çıkarttı. Fotoğraf makinesini on saniye sonra çekecek biçimde ayarlayıp düğmesine bastıktan sonra koşarak yanıma geldi.

On saniye içinde aklımdan o kadar çok şey geçti ki anlatamam. Aklı sıra sırıtarak benim dişlerimi fırçalayacak, ben de ağzım açık öyle avanak avanak fotoğrafa çıkacağım. İlk önce tırnaklarımı kontrol ettim ama daha iki gün önce kesmişlerdi. O zaman kaderine razı olacaksın diyerek, ağzımı hafifçe araladım. Bu kafasını makineye dönmüş, fırçayı da benim ağzıma sokmuş, gözünü kırpmadan sırıtmaya çalışıyordu. Çekime bir iki saniye kala başımı hafifçe kenara alıp, kıçının altına kıvırdığı çıplak bacağını dişlerimle sertçe yokladım. İyi ayarlayamamış olmalıyım ki, bu yerinden fırlayıp kaçmaya başladı. Flaş patladığı anda tek ayağı üzerinde sekerek içeri odaya kaçıyordu. Yüzünde biraz önceki sırıtmadan ziyade korku ve bir yerlere yetişmeye çalışan insanların telaşı vardı. Fırçayı ise o günden sonra bir daha görmedim.

Bir iki dakika sonra makineye bakmak için yeniden geldi. İyi çıkmamış gibi birşeyler söyledikten sonra, fotoğrafları sildi. Zaten kuru mamadan başka bir halt yediğimiz yok, bunun hesabına göre, bir de diş fırçalayıp elaleme maskara olacağız.

Neyse, evdeki hesap çarşıya uymadı diyelim. Bir de telefonuyla balkona çıkmış, sessiz sesiz arkadaşına “Eve genişçe bir ecza dolabı kursam uygun olur mu?” diye soruyor. Bana sorsa “adam olmak daha uygun olur” derdim. Ama herkesin kendi kararı, sonuçlarına katlandıktan sonra bence bir sakıncası yok.

Burak Kaya
editor@minikpati.com

Tüm Hikayeler